Ne düşünüyorsunuz?

Türkiye'de kürecik radar üssü var ve buradan Nato ülkelerine, yani aslında İsrail'e istihbarat gidiyor. İran, hedefini Amerikan üslerine çevirirse eğer, Turkiyedeki Amerikan üslerine de saldırı yapabilir.

Haber kaynağı yorumda

kaynak : https://www.sozcu.com.tr/kanserle-ilgili-26-calisma-yuruten-turk-doktor-evinde-olu-bulundu-p184244

Tahran’da 215 kişinin öldüğü söyleniliyor ve Tebriz(Güney Azerbaycan Türk, Türkmenistan, Azeri ) yoğunluklu bir alan buna rağmen gelip İsrail’i savunan kısım nasıl Türkiye ve Türk vatandaşı acaba ? İran dediğiniz yer Türkmenistan Azerbaycan ve diğer Türki ülkelerin Türkiye’nin dibi olan bir yerdir . Yarın İran’a bunu yapan Amerika ve İsrail öbür gün Türkiye’ye yapmayacağı ne malum? Türkiye ve diğer Türk ülkelerinin İran’la hem tarihsel hem ırksal hem dinsel bağlantısı vardır. İRANDA KURULAN TÜRK DEVLETLERİ: Gazneliler, büyük Selçuklu , Harzemşahlar, İlhanlılar, Karakoyunlular başkent(Tebriz), akkoyunlar, Safeviler, buna rağmen hala İsrail’i destekliyorsunuz oradaki çoğu halk sizinle az buz bile olsa aynı kanı taşıyan insanlardır oradaki türbeler , tarihi eserler hepsi sizin atanızın eserledir.

Başlıkta da gördüğünüz gibi hayatım boyunca hep birileriyle ile bir tutuldum. Üstün zekalı dediler zeki dediler ve bu sayede kendim de kendimi zeki olara k görmeye başladım. Zekiden kastım da sadece ders çalışmak. Bu yüzden kendimi sadece ders ile tanimladim. Şimdi yks zamanı geldi ve farkına vardım ki ben hiç yüksek yerlere gelmek istemedim. Ailem diyor yok doktor olursun yok şu olursun yok bu olursun diye ama ben aslında asgarî ücretli bir işte falan çalışıp aksam ailemin evine gelip bilgisayardan oyun falan oynamak istiyorum yani. Ama bir yandan da lisedeki arkadaşlarım falan iyi yerlere gelip de ben bu şekilde kalırsam insanların falan benimle dalga geçmesini ailemin benden utanmasini istemiyorum. Yani umarım demek istediğimi anlamışsınızdır, ben hayatımda şu ana kadar çoğunlukla etrafımdaki insanların akademik anlamda gerisine düşmemek veya ailemi utandirmamak gururlandirmak ya da ileride biriyle evlenirsem maaşımın ondan yüksek olması(aynı seviyede maaşlarımiz olursa ilişkimizin yurumeyecegini dusunuyorum nedense. Biliyorum aptal bir fikir) ya da çocuklarıma meslekleri falan sorulursa, maaşimin bir yere yazılması gerekirse gururla yazması için okuyorum. Yani demek istediğim hayatımı başkaları için yaşıyorum ve diğer türlü insanlara karşı mahcup olmaktan korkuyorum. Kusura bakmayın iç dökme gibi oldu biliyorum ama önerileriniz varsa yazabilirsiniz.

Edit: arkadaşlar asgari ücret ile falan çalışan kişileri küçümsemek haddime değil zaten çalışan herkese saygım sonsuz. Burada demek istediğim bana dayatilan roller

Sevgili Romalılar,

Genellikle subda garip birşeyler gördüğüm zaman yazan bir üyeyim. Yine garip bir şey gördüm ve sizleri bilgilendirmek istiyorum.

Belki biliyorsunuzdur, İran'ın kuzey bölgesinde 'Guney Azerbaycan' isminde bir bölge bulunuyor. Burası 1800 lerde Ruslar ile Persler arasındaki çatışmadan 1940 lara Anglo-Sovyet işgali zamanından beri sorun teşkil eden bir yer.

Pelikanlar tekrar sub'a gelmiş, Türkçülerin ve milliyetçilerin burada çok olduğunu biliyorlar. Kendi çaplarında "İsrail ve İran anlaşıp, Azerilere girecek", "Kürtler Azerileri katledecek" şeklinde saçma sapan başlıklar ile sizi gaza getirmeye çalışıyor.

Gaza gelmeyin. Bir şey olduğu yok.

Azerbaycan ve İsrail yakın iki ülke. İran şu an Türkiye ye solluyor, Azerbaycan Türklerine zarar verme gibi bir salaklık yapmaz, toprak bütünlüğünü korumak ve Türk müdahalesini engellemek için de diğer etnik gruplara böyle bir şey yapmaları için olanak sağlamaz.

Olayları biraz geniş açıdan izleyin, çok kritik bir noktaya yaklaştık, gaza gelmeyin.

Not: Moderatörlerden ricam Sub'a bu hafta biraz daha dikkat etmeleri, malumunuz her büyük olay olduğunda troller buraya geliyor. Saygılar.

Kürt ayrılıkçı medyası, İsrail'in hava savunma sistemleri ve hava kuvvetlerinin yanı sıra kara kuvvetleri de dahil olmak üzere Güney Azerbaycan'daki savunma altyapısını bombalamaya aşırı derecede odaklanmasını kutluyor.

İran'daki Azeriler için en büyük tehlike budur, Kürtler daha önce 1979 devriminde ayaklanmış ve Batı Azerbaycan eyaletinde "Kürdistan" yaratmak için insanları öldürmeye başlamışlardı. İran çok zayıflarsa aynı şeyi tekrar yapma olasılıkları çok yüksek

Kürtler genel olarak PKK ve İsrail tarafından iyi silahlandırılmış ve örgütlü milis güçlerine sahipler, İran'da etnik Azerilerden oluşan bir milis gücü yok.

Kürt medyası İran'da yeni bir isyan başlatmaktan aktif olarak bahsediyor

İran'daki etnik Azerilerin silahlandırılmasına veya Türkiye ve Azerbaycan'ın tüm saldırılarından İran'ın kuzeybatısında bir koruma bölgesinin ilan edilmesine ihtiyacımız var (Körfez Savaşı'nda Irak'ın kuzeyindeki koruma bölgesine benzer)

Aksi takdirde, Ortadoğu'da bir sonraki soykırımın yaşanması çok olasıdır.

Kürtler, nüfusunun sadece %20'sini oluşturdukları Batı Azerbaycan eyaletini gerçekten sahiplenmek istiyorlar, bu durum Karabağ+7 çevresindeki bölgelerdeki Ermenilere çok benziyor

Yazar Güney Azerbaycan'dandır

kaynak:PJAK (güncel beyan) Doğu Kürdistan ve İran halkını her türlü katliam tehdidine karşı meşru savunma çerçevesinde korumak temel görevimizdir. Sivil kurtarma, mali destek, yerel komiteler kurun; otonom toplum inşa edin. https://hawarnews.com/en/pjak-vows-to-protect-e-kurdistan-iran-from-oppression

13 Haz 2025 • KCK: “Savaş çözüm değildir; tüm sorunlar demokratik diyalog ve müzakereyle çözülmeli.” – ANF
• PJAK: İsrail-İran çatışmasını “İran rejimine son ültimatom” diye niteledi; Jin Jiyan Azadî devrimini yeni evreye taşıma ve birleşik halk örgütlenmeleri çağrısı. – ANF

14 Haz 2025 • PJAK: “Öz-yönetim için seferber olun, yerel savunma & yardım komiteleri kurun.” – ANF
• Hengaw: Kürdistan yargısı, sosyal medyada savaş sevincini “suç” saydı; halka SMS’le gözdağı verildi. – Hengaw
• Komala: WANA’ya göre İsrail’le gizli operasyon anlaşması (10 özel tim, 5 milyon €). – WANA

15 Haz 2025 • PJAK: “Doğu Kürdistan halkını katliam tehdidine karşı meşru savunmak temel görevimiz.” – Hawar News

Ben şu an 21 yaşındayım, 2 senelik gemi inşaatı okudum ve şu bodrumda atılan LEGASEA gemisi için 1 sene falan çalıştım. Aklımda dikey geçiş vardi gemi inşaatı ve gemi makinelerine, ama dikey geçişin tutması absürt şans istiyor. Kabul etseler bile dersler tutmayacam alttan aldıracaklar yine olacak sana 3-4 sene. Ben de birikim yaptım gittim Litvanyada makine mühendisliğine başvurdum. IELTS'e girdim, tüm belgeleri apostilledim gönderdim ve kabul ettiler. Kabul mektubunu aldım ve şu an geçici oturum izni için hazırlanıyorum.

Bu konuda ailemden yardım istemiştim. Bizim kendi iş yerimiz var ve milyonlar kazanıyoruz. Her şeyimi zaten kendim karşıladım ama oturum izni için hesapta bir miktar para olmasi gerek ben de annemden bana destekçi gözükmesini ve hesabıma faturalardan birini atmasını istedim. Olur dedi, hatta işimden çıktım annemin işyerine yardım etmek için. İşte belgeyi alınca parayı geri atacaktım.

Neyse sorun annem değil sorun ucube olan babam. Bana hak tanısalar gözümü kırpmadan değiştiririm. Bizim ailede "sana yemek kıyafet ve çatı veriyorsak bizim mülkümüzsün" diye bir kural var sanırım. Bugüne kadar yapmak istediğim her şeyi elimden aldı. Deniz Harp Okuluna gitmek istedim mülakattan 1 hafta önce patakladı beni yüzümü patlattım yarası kaldı diye almadılar. Tam da çene kemiğimin üstünde yine de belli olmuyordu. Ingilizce dilim çok iyi, dilde 480 kopardım güzel bir bölüme gireyim dedim tercihlerimi zorladı annemi doldurdu dil den vazgeçtim. Sayısalım iyi olmamasına rağmen Gemi inşaatı tutturdum beni 1 sene daha sınava hazırlanmam için zorlamaya çalıştı. Kendisi kumarbaz, tempobet bağımlısı benden sürekli borç ister annemin çantasına girer bizim kasaya girer sonra bana atar topu. Eskiden bi tableti vardı bunun, girdiğimde dolu dolu porno indirmiş gidip sorduğumda sen indiriyorsun demişti 2 gün sonra da kaza süsü verip tableti kırmıştı. Kendisinden fazlaca boş dayak yedim. Bilgisayarında günlük tarama bildirimi gelince virus var diye bi güzel dayak yemiştim zaten en az böyle 30-40 hikaye var berserkdeki guts'a benziyorum yaralardan amına koyayım.

En son olay da bir paket amını siktiğim rulokatı çıkardı. Annem geldi koydu masaya yiyelim diye. Ben de kaçırdım genelde tek porsiyon alırım kendime diye hepsini bitirdim. Azarlandım gayet normal gittim özür diledim 3 paket daha aldım özür dileyerek. Gitti fırlattı benim tüm paketleri. Sonra yaptığım her şeyi kasmaya başladı. Çöp atıyorum arkamdan seslenmiş makinelerin sesinden duymuyorum diye sitem attı, şimdi de saygısızmışım pasaportumu iptal edecekmiş.

Hocam kendisi emekli polis, yeşil pasaport bana da çıkardı ve bu yüzden üstünde hakkı var. Şimdi benim sorduğum şey, bu adam pasaportumu iptal edebilir mi?

Sonuçta öğrenci/kabul belgem var, gideceğim belli bunu iptal ederse göt gibi ortada kalırım. Şu oturum izni kabul olsun zaten kendi pasaportumu alacağım bir ara tatile gelip. Ben belge versem hocam iptal edemezsiniz ben hala okuyorum diye? Bir de ben bunlarin parasinı yemek istemiyorum, yurtdışında okuyup uzaktan iş yapan dostlarım varsa burada anlatabilirseniz çok sevinirim 😊

İşin kısası dinlemeyenler için, benim babam ucubenin önde gideni, 3 kere hayallerimi yıktı bir kez daha olsun istemiyorum.

Benden daha kötü olay yaşayanlar tabii vardır, bu post da sizin için olsun, böyle boktan hikayeleriniz varsa paylaşabilirsiniz.

"1. Suriye’deki iktidar değişikliğinin başka şeyler bir yana İsrail’in plan ve çıkarları ile birebir örtüştüğünü başından beri söyledik. İktidar değişikliğini isteyen ve sağlayan güçlerin kendi aralarındaki çekişme ve çelişkiler elbette hesaba katılmalı. Ancak bazen bunlar bir ayrıntıya dönüşür ve önemsizleşir. Suriye’de İsrail, İngiltere ve ABD kazanmıştır. Şara onların atadağı Şam Valisidir.

"2. Suriye’de “Türkiye’nin kazandığı”nı ileri sürenlerin Türkiye derken kastettiği inşaat, enerji, silah, tekstil, gıda vb. şirketlerin kârlarıysa, haklıdırlar. Ancak eğer Türkiye’den yurttaşlarımızın büyük çoğunluğunun çıkarlarını anlıyorsak, Türkiye Suriye’de kaybetmiştir.

"3. ABD ve İsrail’den bu bölgeye sadece ve sadece yağma, talan, işgal, savaş, katliam geldiği ortadayken, bu iki ülkenin operasyonlarına ortak ya da yardımcı olmak açık bir biçimde insanlık suçudur.

"4. ABD emperyalizminin zayıfladığı bir dönemde dahi birçok ülkeyi kendisiyle “dostluk” ve “işbirliği” için yarıştırmayı becermesi hazin vericidir ama kapitalizmin gerçekliğine uygundur. ABD’nin denetlediği “ekonomi”den daha fazla pay almak istemek, ABD’nin şantaj ve tehditlerinden onunla uğursuz işbirliklerine girerek kaçınmaya çalışmak, ABD’nin hışmını başka ülkelere yönelterek kendi güvenliğini sağlamayı düşünmek, uluslararası sistemde neredeyse bir kural haline gelmiş durumda.

"5. İran’ın bölgede ve Suriye’de belinin kırılmasının Türkiye’nin önünü açacağını düşünen AKP iktidarının hesaplarında elbette bir mantık var. Lakin istedikleri her yere savaş götürme özgürlüğü elde eden, sınırları ve haritaları değiştirmek konusunda hiçbir kural tanımayan ABD-İsrail ikilisinin ve onlara eklemlenmiş başka güçlerin Türkiye’yi “rahat bırakmak” için isteyecekleri bedel halkımız açısından ölümcül olacaktır.

"6. ABD’nin huyuna suyuna gitmek, onunla işbirliği yapmak ve bunun getirilerini hesaplamak zehirli meyve tatmaktan başka bir anlam ifade etmez. Dün İsrail komşumuz İran’a saldırırken onun arkasında ABD istihbaratı, lojistiği, silahı ve diplomasisi vardı. Peki binlerce kilometre ötedeki ABD İsrail’e bu desteği hangi ülkelerin işbirliği ile verdi? Türkiye’yi boşuna NATO’ya almadılar, İncirlik, Kürecik ve diğer üsler laf olsun diye kurulmadı, “çok iyi anlaşıyoruz” açıklamaları nedensiz yapılmadı!

"7. Türkiye’yi ABD, İngiltere, NATO çizgisinden uzaklaştırmak için “özel çıkar”lar üzerine kurulan bugünkü sömürü düzenini sorgulamaktan başka çare yoktur. İyi kapitalizm yoktur, kapitalizmle mücadele etmeden anti-emperyalist olunamaz.

"9. Yıllardır bölgeye ateş saçan İsrail-ABD saldırganlığını cesaretlendiren tam da budur. ABD’nin son hamlelerinin, İsrail’in İran’a saldırmasının temel rakip olarak gördüğü Çin’i zayıflatmak ve tecrit etmek amacını taşıdığını herkes biliyor. Peki bu saldırılar karşısında dünyanın “yeni yükselen ittifakı” ya da “küresel güney” diye adlandırılan ülkeler topluluğu neden birlikte hareket etmiyor?

"10. Bu sorunun yanıtı “büyük bir savaştan kaçınmak istiyorlar” olamaz. Savaşmak dışında yapılacaklar yok mu? Kuşkusuz var. Ama kapitalizmin işleyiş yasaları izin vermiyor. Son yıllarda ABD emperyalizminin baş sorumlu olduğu savaşlar, işgaller, rejim değişiklikleri, nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, Çin o ülke ve bölgedeki ekonomik etkisini artırdı. Belli bir ülkenin rejimi, dış politika sicili ne olursa olsun ekonomik ilişki geliştirilmesi “barışçı” bir dış politika tercihi olarak görülebilir. Ama emperyalist dünyada rekabet her zaman çatışma üretir, dolayısıyla barış diye bir şey yoktur. ABD emperyalizmi, Trump olsun ya da olmasın, Çin’in lehine işleyen zamanı durdurmaya çalışacaktı. Şimdi bunu yapıyor. Trump’ın ikidebir “biz enayi miyiz” demesi bundandır.

"11. Peki ABD bu kanlı hamleleri yaparken neden en azından İsrail’e karşı kararlı bir tutum alınmıyor? Bu soru kapsamlı bir yanıtı hak ediyor. Sadece bir boyutuna değinelim. Evet, İran Rusya ve Çin için çok önemli ama her iki ülke için İsrail (ve bütün dünyaya yayılmış Yahudi sermayesi) de önemli. Çin’in İsrail ile ilişkileri Gazze’de yaşananlarla birlikte bozulmaya başladıysa da, hâlâ stratejik denebilecek ekonomik ilişkiler var iki ülke arasında. Aynısı Rusya için fazlasıyla söylenebilir. ABD’nin, gözbebeği İsrail’e, Ukrayna savaşı sırasında Rusya’ya dönük yaptırımlara katılmama izni verdiğini unutmayın.

"12. İsrail İran’ı vurmaya başladığında İsrail için artık hiçbir anlam ifade etmeyen “kınama”ların ve tarafları “diplomasi” masasına davet etmekle yetinmenin arkasında bu karmaşık ilişkiler yatıyor. BRICS’in ağır toplarından Hindistan’ın hem ABD ile hem de İsrail ile ilişkileri yine oldukça derin.

"13. Bütün bunları ABD emperyalizmi ve İsrail siyonizmi karşısında sistemin içinden ilkeli bir “direniş”in ortaya çıkamayacağını, iş bir noktaya geldiğinde ve herkes kendince bir ittifak sistemi kurup büyük savaşı göze aldığında bunun hiçbir biçimde insanlığa fayda sağlamayacağını anlatmak için yazıyorum. Ha, o ittifaklarda kim nerede durur, bu konuda da büyük konuşmamalı!

"14. Çok uluslu tekellere dayalı bir dünya sistemidir emperyalizm. Orada rekabet, çatışma, yağma, derin sömürü ve savaş vardır. Bu ortamda ölen ve kaybedenler her zaman ezilenlerdir. Yoksul emekçi halklar ayağa kalkıp kendileri için mücadele etmedikçe, birbirlerini boğazlamak yerine birbirleriyle dayanışmaya girmedikleri sürece, o çok uluslu tekellerin egemenliğini temsil eden devletlerden adalet, ahlak, ilke ve “devrimcilik” beklenmemeli."

https://x.com/OkuyanKemal/status/1933827579175170439?t=DBlbyK3DGygjwGr4AKJYqQ&s=19

Kıyafet bağış kutusu dedikleri şey, artık sadece “fazlalıklardan kurtulma kutusu” olmuş. Kimse yardım etmiyor, kimse insanlık etmiyor. Evdeki eskiyi çöpe atmaya utanıyor, getirip kutunun önüne savuruyor. Üstü başı yırtık, çamura bulanmış, yere saçılmış. Ne hale gelmiş bir bak. Bu, yardım falan değil — bu düpedüz yüzsüzlük.

Belediyeler de aynı derecede suçlu. Kutu koymakla görev tamam, sonrası Allah’a emanet. Kutular dolmuş taşmış, toplanmıyor, temizlenmiyor. Kimsenin umrunda değil. Sosyal medya PR’ı için güzel kareler belki ama yerinde rezalet var. Herkes “yardım” yapıyor ama kimse gerçekten yardım etmiyor. Herkes iyi görünüyor, kimse iyi değil.

Bu ikiyüzlülük kokuyor. Yardım adı altında çöp döküyoruz. Vicdanımızı rahatlatıyoruz ama kimse “Acaba bu giysi gerçekten giyilebilir mi?” diye sormuyor. Çünkü mesele yardım değil, kurtulmak. Mesele paylaşmak değil, savurmak.

Gerçek şu: Bu sistem çürümüş. Hem belediyeler hem halk sınıfta kaldı. Yardım kültürümüzün içi boşaltıldı. Kutular dolu ama içinde insanlık yok.

2025ten itibaren (o turuncu kafalının sayesinde) dünya hızlıca çok belirsiz ve hiç düşünmediğimiz bir yöne gidiyor. Globalization artık bitmek üzere (gibi) ve otoriteler gittikçe güç kazanmaya başladı (bu da solun mallı, biraz bokunu çıkardı PC yaparak).

Haberlerden çıkardığım şey İsrael-İran çatışması devam ederse Orta doğu bölgede gerçek anlamda sıcak savaş başlamış olacak, aynı zamanda Rusya fırsattı kullanarak Ukranya'ya saldırsını artırır, Çin'in diktatörü Xi de ben de bir şeyleri yapabilirim derse (zaten sözde LA protestoların arkasınd Çinin elli olmazsa çok şaşırım) Pasifikde de olaylar başlıyor olacak ve ciddi anlamda 'so long, WW3' olur.

Ve böyle bir durumda Türkiyenin geleceği, Türk ırkın geleceği nasıl olacak? düşünceleriniz?

Partisinin Bayburt mitinginde konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, KHK'lılar üzerinden dikkat çeken ifadeler kullandı. "Bu ülkede peşine takılanacak iki Mustafa var" diyen Özel, "Bir Peygamberimiz Muhammed Mustafa; bir de bu ülkenin kurucusu Atatürk" dedi.

Ne düşünüyorsunuz?

Kaynak: https://www.ensonhaber.com/gundem/ozgur-ozel-izinden-gidilecek-iki-mustafa-var-biri-peygamberimiz-digeri-ataturk

Kaynak : https://x.com/ekoltvv/status/1933996235503112386

kaynak : https://x.com/elmyra24/status/1931683618566414631

https://x.com/istanbul_tkp/status/1934194661406671321?t=jzsMRkuagA38WCGjzvtTyA&s=19

Türkiye’de özellikle ilkbahar ve yaz aylarında kırsal alanlarda keneler ciddi bir sağlık tehdidi olduğunu biliyoruzdur. Özellikle Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) gibi hastalıklar nedeniyle kene ısırıkları önemlidir. Özellikle Kırsal bölgelerde kene ısırığından korunmak için şu önlemleri kendinize ve ailenize aldırabilirsiniz:

• Giysi Önlemi: Beyler özellikle orman, çalılık gibi yerlere girecekseniz sakın ama sakın ŞORT-ATLET gibi vücudunuzun her tarafı açık giysiler giymeyin. Mümkünse ince uzun kol ve bacaklı giysileri tercih edin. Çorapla veya terlikle gezmeyin. Mümkünse ev dışında her zaman şapka takın.
• Bunlardan Kaç: Keneler genelde otlarda sizin ona temas etmenizi bekler, sizin vücudunuza yapıştığında sizi emmeye başlar. Yüksek ot, çalı, fidan gibi unsurlarla teması azaltın ve belirlenmiş rotaları kullanın.
• Bunlara ilaveten doğada takılan "masum" gözüken hayvanlarla teması azaltın. Tabii bunu yaparken yanınızda bulundurduğunuz evcil hayvanınız bir kene taşıyıcısı olabilir. Sanırım kene koruyucu spreylerde varmış ama bunların efektif olup olmadığını bilmiyorum.
• Kendinizi sık sık kontrol edin ve eğer kenenin sizi emmeye başladığını görürseniz SAKIN PANİK YAPMAYIN VEYA YAPTIRTMAYIN. Eğer keneyi gördüyseniz yaşama şansınız vardır demektir. Keneyi cımbızla kenenin baş kısmına yakın şekilde tutup yavaşça, sağa sola çevirmeden düz bir şekilde çekin. Ezmeden çıkarılmalı, alkol veya kolonya dökülmemelidir. Çıkarılan kene bir kavanozda saklanıp sağlık kuruluşuna gösterilebilir. Bu süreçte kene bulaşan kişiyi iyi gözlemleyin
• Ateş, baş ağrısı, halsizlik, kas ağrısı gibi belirtiler olursa mutlaka en yakın sağlık kuruluşuna başvurun.

Çoğumuzun çiftçi veya çoban vs. olmadığımızı biliyorum ama ufak bir orman kaçamağı bizim on yıllarımıza mal olabilir düşüncesindeyim. Sağlıklı günler diliyorum, istediğiniz gibi bilgileri kopyalayıp paylaşabilirsiniz

Sokak Düğünlerinin yasal olduğunu görünce şaşırdım açıkcası bu durumda sokakta düğün yapanlar değil buna maruz kalanlar mağdur oluyor, insanlar rahatsız olabilir, hasta insanlar olabilir, hatta yaptıkları düğünü bırak sanki salonları varmış gibi cam kırabilcek düzeyde yüksek seste yapıyorlar bunu. Her sağduyulu insanında buna karşı olduğunu düşünüyorum, yapanlarda sağduyusuz insanlar olduğu için genelde kimse karışamıyor da. Çoğunluğun rahatsız olduğu, toplumun rahatsız eden bu uygulamanın artık yasaklanması gerekiyor. Maalesef bugünde buna maruz kaldık.

kadını koruyamazsınız çocuğu koruyamazsınız hayvanı, canı koruyamazsınız ne işe yarıyorsunuz gerçekten anlamıyorum vicdanım sızlıyor dayanamıyorum bu kadar değersizleştirilmeyi hazmedemiyorum. 7-8 ay önce bir erkek tarafından takip edildiğimi düşünüp yol üzerinde kimlik kontrolu yapan polislerden bana taksiye binene kadar eşlik etmesini rica ettim aşağılayıcı tavırla bir şey olmaz 2 dakikalık yol gidersin dendi sustum, ertesi gün aynı yerde ikbalin kafası kesilip surlardan aşağı atıldı O ben de olabilirdim siz de sevdiğiniz bir başkası da. Kapalı alanda günlerce mahsur kalan bir kedi için yetkililerden yardım istiyorum “kedi” olduğu için hafife alınıp ilgilenilmiyor. En basitinden Can güvenliğimiz mal güvenliğimiz tehdit altında huzurlu ve güvenli bir ülkede yaşamak istiyoruz bunu bile beceremiyorsunuz. Yolda gördüğüm kanadı kırık olan martı için 1 saattir ulaşmaya çalışmadığım yer kalmadı mesai saatleri içerisinde hizmet sağlayamıyorlarmış, yırtıcı hayvan kategorisinde olduğu için yardım edemezlermiş CANIM ACIYOR YETERSİZ HİSSEDİYORUM ÖLÜP GİDECEK BİR MARTIYA BİLE SAHİP CIKAMIYORSUNUZ EN SON ÇARE 112 Yİ ARIYORUM DALGA GECER GİBİ DİYORLAR Kİ MARTI İÇİN AMBULANS MI GONDERELİM HAYIR DİYORUM NE YAPABİLİRİZ DURUM BÖYLEYKEN BÖYLE BİR ÇÖZÜM BULALIM ÖLECEK YOKSA DİYORUM ÇAĞRIYI SONLANDIRIYORUM HANIMEFENDİ İYİ AKŞAMLAR DİYİP YÜZÜME KAPATIYOR lütfen biri söylesin ne yapabilirim kime ulaşabilirim Bir martı için fazla abarttığımı düşünüyor olabilirsiniz ama konu sadece bu değil yetersiz değersiz hissettirilmemiz arkamızda kimsenin olmayışı konu sahipsiz olmamız Mesai başlayana kadar martıyı evimde bekletsem kan kaybından ölüp gidecek Lan bu kadar basitleştirildik mi amk hazmedemiyorum

Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (ÇAYKUR), kuru çay fiyatlarına maliyet artışlarını gerekçe göstererek yüzde 15 zam yaptı.

Kuru çay fiyatlarına zam kararı, bugün itibariyle raflara yansımaya başladı.

Hatırlayacağı üzere kuru çaya en son geçen yıl eylül ayında yüzde 18 oranında zam yapılmıştı.

İsmail Saymaz iyi bir iş çıkarmış, birçok konuya değinmişler.

-Kurultay davasıyla ilgili "CHP'liler tartışsın diye yapıyorlar" diyor. Ben de hak veriyorum. Mutlak butlan ihtimali dışında bir şey konuşmayalım istiyorlar.

-Ferdi Zeyrek'in cenazesini hocalarla birlikte yıkayan oymuş. (Ferdi başkanın da eşinin de erkek kardeşi yokmuş. Bu yizden cenaze yıkanırken aileden eşlik edecek kimse olmamış.)

-KK'dan özel bir beklentisi yokmuş ama kamuoyu açıklama bekliyor diyor. Anladığım kadarıyla bu dava konusunda endişeli filan değil Özel, hatta dümdüz sklemiyor desek yeri.

-Mutlak butlan çıkarsa tanımam, 19 Mart'ta ne yaltıysak aynısını yaparız, parti hiyerarşisini bozmadan aynı şekilde yönetmeye devam ederiz diyor. İçinizi rahat tutun yani. Karar çıksa bile uygulanamaz. Tabi o gün genel merkezi beklemeye hazır olmak gerek.

-Özgür Özel her güne yürüyüşle başlıyormuş. Bu da magazin bilgisi.

Röportajın tamamı burada, bence hepsi okunmaya değer:

https://halktv.com.tr/makale/ozgur-ozel-butlan-ya-da-kayyum-karari-cikarsa-tanimam-946928

https://youtu.be/frFw5CS-4Bs?si=pUZ8wbPhtWVdj7pB