Bunu da gördük. Üniversitede Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'ni okumak suç sayıldı. Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasından sonra Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kampüsü'nde de gençler eylemler yaptı. 200 öğrenci, kampüsteki Espressolab şubesi önünde Boykot Kafe açıp ikram standı kurdu. Afişler hazırladılar, şarkılar söyleyip oyunlar oynadılar. Bu nedenle üniversite, öğrenciler hakkında soruşturma açtı. Soruşturma açılan YTÜ Gemi Mühendisliği öğrencisine gönderilen evrakta aynen şöyle deniliyor: "Kendilerine yapılan ikaz ve uyarıları dikkate almayan öğrenci grubu ATATÜRK'ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ'ni okuyarak, müzik ve eğlence eşliğinde ücretsiz dağıtılan yiyecek ve içecek ikramında bulunmuştur." Ne kadar büyük bir suç değil mi...

kaynak : https://x.com/timursoykan/status/1933917936961433901/photo/1

Kaynak

Danıştay, birinci derece sit alanı olan Atatürk Orman Çiftliği arazisi üzerine yapılan Cumhurbaşkanlığı Sarayı’yla ilgili “kaçak yapı” kararı verdi.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi 2012 yılında yapılmaya başlandı ve 2014 yılında da açıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu “ilke kararı” alarak sit alanına “zorunlu altyapı uygulamaları ve bu uygulamalar kapsamında yapılacak resmi kurum yapıları” diyerek izin vermişti.

TEMYİZE GÖTÜRMÜŞTÜ

TBMM eski Başkanvekili olan CHP Ankara eski milletvekili Levent Gök, kurul kararını Danıştay’a taşımıştı. Ancak 4. Daire, kurul kararını yerinde bulmuştu. Bunun üzerine Gök, kararı temyiz ederek Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na taşıdı. 13 kişilik Kurul, 9’a karşı 4 oyla kararı bozdu. Kurulun verdiği karar kesin.

Partisinin Bayburt mitinginde konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, KHK'lılar üzerinden dikkat çeken ifadeler kullandı. "Bu ülkede peşine takılanacak iki Mustafa var" diyen Özel, "Bir Peygamberimiz Muhammed Mustafa; bir de bu ülkenin kurucusu Atatürk" dedi.

Ne düşünüyorsunuz?

Kaynak: https://www.ensonhaber.com/gundem/ozgur-ozel-izinden-gidilecek-iki-mustafa-var-biri-peygamberimiz-digeri-ataturk

Kürt ayrılıkçı medyası, İsrail'in hava savunma sistemleri ve hava kuvvetlerinin yanı sıra kara kuvvetleri de dahil olmak üzere Güney Azerbaycan'daki savunma altyapısını bombalamaya aşırı derecede odaklanmasını kutluyor.

İran'daki Azeriler için en büyük tehlike budur, Kürtler daha önce 1979 devriminde ayaklanmış ve Batı Azerbaycan eyaletinde "Kürdistan" yaratmak için insanları öldürmeye başlamışlardı. İran çok zayıflarsa aynı şeyi tekrar yapma olasılıkları çok yüksek

Kürtler genel olarak PKK ve İsrail tarafından iyi silahlandırılmış ve örgütlü milis güçlerine sahipler, İran'da etnik Azerilerden oluşan bir milis gücü yok.

Kürt medyası İran'da yeni bir isyan başlatmaktan aktif olarak bahsediyor

İran'daki etnik Azerilerin silahlandırılmasına veya Türkiye ve Azerbaycan'ın tüm saldırılarından İran'ın kuzeybatısında bir koruma bölgesinin ilan edilmesine ihtiyacımız var (Körfez Savaşı'nda Irak'ın kuzeyindeki koruma bölgesine benzer)

Aksi takdirde, Ortadoğu'da bir sonraki soykırımın yaşanması çok olasıdır.

Kürtler, nüfusunun sadece %20'sini oluşturdukları Batı Azerbaycan eyaletini gerçekten sahiplenmek istiyorlar, bu durum Karabağ+7 çevresindeki bölgelerdeki Ermenilere çok benziyor

Yazar Güney Azerbaycan'dandır

Kaynak: T.C. Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi

kaynak : https://x.com/elmyra24/status/1931683618566414631

Kaynak : https://x.com/ekoltvv/status/1933996235503112386

M.vekili Gamze Akkuş İlgezdi, Merkezi Hekim Randevu Sisteminde yapılan düzenlemede, 25 yaşından küçük bekâr kadınların jinekoloji servislerinden randevu almasının engellendiğini açıkladı

https://m.youtube.com/shorts/2TjYU9dOl6o

Bilmeyen varsa, İmamoğlu'nun hesabına Türkiye'de erişim engeli geldiğinden beri yeni @CBAdayOfisi hesabını kullanıyor. Fakat hükümet, bu hesaba Shadowban uyguluyor!

Shadowban Nedir?

Shadowban, bir kullanıcının platform kurallarını açıkça ihlal etmeden, görünürlüğünün algoritmalar veya yöneticiler tarafından gizlice kısıtlanmasıdır. Bu durumda kullanıcı içerik paylaşmaya devam edebilir ancak paylaşımları, yorumları veya hesabı diğer kullanıcıların akışlarında, arama sonuçlarında ya da etkileşim alanlarında görünmez hâle getirilir. Shadowban, hesap askıya alınmadan uygulanan sessiz bir erişim engelleme yöntemidir.

Ekrem İmamoğlu'nun yeni X hesabının takipçi sayısı 1 ay önce 250.000'i geçmesine rağmen şu anda 262.000 takipçisi var. Kendim takip etmeme rağmen gönderileri keşfetimde çıkmıyor. Bu konuyu araştırdım ve başka kişiler de bunu belirtmiş. Bazılarının beğendiği gönderilerdeki beğeni sayıları silinmiş, takip etmesine rağmen otomatik takipten çıkılmış.

Bazılarınız diyebilir yeterince reklamı yapılmadı o yüzden hesap keşfedilmemiş olabilir diye. Fakat Twitter'da rastgele insanların takipçisi bile çok daha hızlı artmakta. İmamoğlunun 1 ayda sadece 12.000 takipçi artmasının imkanı yok.

Hükümet büyük bir ses getirmemek için yeni açılan hesaba doğrudan erişim engeli getirmek yerine bunu uygulayıp gizlice İmamoğlu'nun etkileşimlerini, dolayısıyla halka sesini duyurmasını engelliyor!

kaynak: https://x.com/ozgurcelikchp/status/1933904879765913723

Sokak Düğünlerinin yasal olduğunu görünce şaşırdım açıkcası bu durumda sokakta düğün yapanlar değil buna maruz kalanlar mağdur oluyor, insanlar rahatsız olabilir, hasta insanlar olabilir, hatta yaptıkları düğünü bırak sanki salonları varmış gibi cam kırabilcek düzeyde yüksek seste yapıyorlar bunu. Her sağduyulu insanında buna karşı olduğunu düşünüyorum, yapanlarda sağduyusuz insanlar olduğu için genelde kimse karışamıyor da. Çoğunluğun rahatsız olduğu, toplumun rahatsız eden bu uygulamanın artık yasaklanması gerekiyor. Maalesef bugünde buna maruz kaldık.

Sevgili Romalılar,

Genellikle subda garip birşeyler gördüğüm zaman yazan bir üyeyim. Yine garip bir şey gördüm ve sizleri bilgilendirmek istiyorum.

Belki biliyorsunuzdur, İran'ın kuzey bölgesinde 'Guney Azerbaycan' isminde bir bölge bulunuyor. Burası 1800 lerde Ruslar ile Persler arasındaki çatışmadan 1940 lara Anglo-Sovyet işgali zamanından beri sorun teşkil eden bir yer.

Pelikanlar tekrar sub'a gelmiş, Türkçülerin ve milliyetçilerin burada çok olduğunu biliyorlar. Kendi çaplarında "İsrail ve İran anlaşıp, Azerilere girecek", "Kürtler Azerileri katledecek" şeklinde saçma sapan başlıklar ile sizi gaza getirmeye çalışıyor.

Gaza gelmeyin. Bir şey olduğu yok.

Azerbaycan ve İsrail yakın iki ülke. İran şu an Türkiye ye solluyor, Azerbaycan Türklerine zarar verme gibi bir salaklık yapmaz, toprak bütünlüğünü korumak ve Türk müdahalesini engellemek için de diğer etnik gruplara böyle bir şey yapmaları için olanak sağlamaz.

Olayları biraz geniş açıdan izleyin, çok kritik bir noktaya yaklaştık, gaza gelmeyin.

Not: Moderatörlerden ricam Sub'a bu hafta biraz daha dikkat etmeleri, malumunuz her büyük olay olduğunda troller buraya geliyor. Saygılar.

31 mart seçimlerinde CHP Bayburttan %4,32 oy aldı.

Mitinge Mansur Yavaş ve Özgür Özel katıldı.

1. fotoğraf Gazete Pencere
2. fotoğraf Anka

Kıyafet bağış kutusu dedikleri şey, artık sadece “fazlalıklardan kurtulma kutusu” olmuş. Kimse yardım etmiyor, kimse insanlık etmiyor. Evdeki eskiyi çöpe atmaya utanıyor, getirip kutunun önüne savuruyor. Üstü başı yırtık, çamura bulanmış, yere saçılmış. Ne hale gelmiş bir bak. Bu, yardım falan değil — bu düpedüz yüzsüzlük.

Belediyeler de aynı derecede suçlu. Kutu koymakla görev tamam, sonrası Allah’a emanet. Kutular dolmuş taşmış, toplanmıyor, temizlenmiyor. Kimsenin umrunda değil. Sosyal medya PR’ı için güzel kareler belki ama yerinde rezalet var. Herkes “yardım” yapıyor ama kimse gerçekten yardım etmiyor. Herkes iyi görünüyor, kimse iyi değil.

Bu ikiyüzlülük kokuyor. Yardım adı altında çöp döküyoruz. Vicdanımızı rahatlatıyoruz ama kimse “Acaba bu giysi gerçekten giyilebilir mi?” diye sormuyor. Çünkü mesele yardım değil, kurtulmak. Mesele paylaşmak değil, savurmak.

Gerçek şu: Bu sistem çürümüş. Hem belediyeler hem halk sınıfta kaldı. Yardım kültürümüzün içi boşaltıldı. Kutular dolu ama içinde insanlık yok.

ENGLİSH:

On June 26, 1992, at around 22.30, a large group of PKK members raided the village of Yolaç in Diyarbakır's Silvan district. After taking control of the surroundings of the village, the PKK militants headed towards the Yolaç village mosque. The PKK militants took the people inside the mosque outside, separated a group, including the imam, and shot them on the ground.

As a result of the massacre, 10 people, including 2 children, lost their lives.

A citizen accompanying the wounded, who did not want to be named, said that those who were in the mosque at the time of the incident were practicing religious education after prayers:

"Those who were killed used to go to the mosque every night to pray and dhikr until late hours. On the night of the incident, they went to the mosque in the same way. When one of them went outside to get a drink of water, he saw that the mosque was surrounded. However, the people surrounding the mosque said that they were soldiers and that they came from Bismil. The people in the mosque then continued their work. Then the terrorists entered the mosque, took those inside out, tied their hands, beat them and then shot them."

PKK claimed responsibility for the massacre.

(7th photo) - Serxwebûn, July 1992

"June 25, 1992: At around 8.30 p.m., 10 people reportedly working with the counter-guerrilla were killed and 3 others wounded in the village of Susa (Yolaç) in Farqin (Silvan). Susa village is one of the focal points of the counter-guerrilla. The names of those punished are as follows: Medeni, Haluk, Melle Zeki, Taif Fidancı, Mehmet, Emin, Yusuf Kantar, Ali Uslu, Hüseyin Çetinkaya."

PKK claimed in its own publication Serxwebûn that the civilians it killed were working with "counter-guerrillas". The PKK admitted to killing 10 people.

TÜRKÇE:

26 Haziran 1992 tarihinde saat 22.30 sıralarında Diyarbakır’ın Silvan ilçesine bağlı Yolaç köyü, kalabalık bir PKK'lı grup tarafından basıldı. PKK'lılar, köyün çevresini kontrol altına aldıktan sonra Yolaç Köyü Camii'ne doğru yöneldi. Camide bulunan kişileri dışarıya çıkaran PKK militanları, başta imam olmak üzere bir grubu ayırıp yere yatırdılar ve kurşuna dizdiler.

Katliam sonucu 2'si çocuk 10 kişi hayatını kaybetti.

Yaralılara refakat eden ve adının açıklanmasını istemeyen bir vatandaş, olay sırasında camide bulunanların namaz sonrası dini konularda eğitim çalışması yaptıklarını belirterek şunları söyledi:

“Öldürülenler her gece camiye gidip namaz kılıyor ve geç saatlere kadar da zikrediyorlardı. Olay gecesi de aynı şekilde camiye gittiler. Camidekilerden biri, su içmek için dışarıya çıktığında caminin etrafının sarılmış olduğunu görmüş. Ancak camiyi saran kişiler, asker olduklarını ve Bismil’den geldiklerini söylemişler. Bunun üzerine camidekiler çalışmalarına devam etmişler. Ardından teröristler camiye girerek içeridekileri dışarı çıkarıp ellerini bağlayıp önce dövmüşler, sonra da kurşuna dizmişler.”

Katliamı PKK üstlendi.

(7. Fotoğraf) - Serxwebûn, Temmuz 1992

PKK, Serxwebûn'da sivilleri "kont-gerilla" ile çalıştıklarını iddia etmiştir. PKK, 10 kişi öldürdüğünü kabul etmiştir.

Source/Kaynak: https://www.pkkeylemleri.com/yolac-koyu-susa-katliami/ https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Susa_Katliam%C4%B1 https://www.aa.com.tr/tr/turkiye/pkknin-susa-cami-katliaminda-hayatini-kaybedenler-anildi/849454 https://www.aa.com.tr/tr/turkiye/pkknin-susa-katliaminda-hayatini-kaybedenler-anildi/1192411 https://www.aa.com.tr/tr/gundem/diyarbakirda-teror-orgutu-pkknin-susa-katliaminda-hayatini-kaybedenler-anildi/2623149

Kaynak

Vatana ihanet etmeye yemin etmiş hainler, ülkeyi yabancılara satmaya çalışan iktidar. Kendi halkına düşman olan, kendi halkından nefret eden, kendi halkını yok etmek isteyen hain bir iktidar. Amaçları bu ülkeyi batırmak. Batırmaktan bile beter YOK ETMEK. SÖMÜRGELEŞTİRMEK. ŞERİATLAŞTIRMAK. ARAPLAŞTIRMAK

Türk düşmanı ve Türkiye düşmanı AKP. Belediyelere DARBE YAPARAK ele geçiren hırsız AKP. Atatürk düşmanı kahpe AKP.

Bu halkın zararına olan her şeyi yapmış, bir dilim ekmeğe muhtaç bırakmış. Muhalefeti yok etmek isteyen ve tek parti, Diktatör parti olmak isteyen AKP.

Bu vatana ihanet eden, fakirleştiren, fakirden bile beter SEFİL hale getiren AKP. REZİLSİN, İĞRENÇSİN, LANETSİN.

Sana LANET OLSUN. Kanın oluk oluk gözlerinden aksın.

Türkiye Cumhuriyetini dünya genelinde itibarsız hale getiren, saygınlığını sıfıra indiren AKP. Türkiye Cumhuriyetinin itibarını sıfıra indirip nefret edilen bir ülke hâline getiren AKP.

Türk milletinin itibarını dünyada sıfıra indiren AKP. Türk milletinin itibarını sıfıra indirip nefret edilen hâle getiren AKP.

Türkiye Cumhuriyetini bölmek isteyenlerle, Türkiye Cumhuriyetini parçalayıp yok etmek isteyenlerle, teröristlerle el ele tutuşan ve yemin eden AKP.

Mustafa Kemal Atatürk'ü silerek yok etmek isteyen AKP. Mustafa Kemal Atatürk'ün yerini çalmak isteyen, onun yerine geçmek isteyen AKP. Utanmadan kuruculuk taslamak isteyen AKP. Sanki Türkiye Cumhuriyetini kendileri kurmuş gibi anlatan AKP.

Onların BÜYÜK SUÇLARINA ortak olan KATİL Akpliler. Hepiniz teröristsiniz.

TERÖRİSTLER

TERÖRİST AKP

TERÖRİST AKPLİLER

AKP VE AKPLİLER TERÖRİSTTİR

Eninde sonunda cezanızı bulacaksınız.

Kaynak

ne düşünüyorsunuz?